İnsanlar, çoğu zaman problemleri karşı tarafa atfetmeye meyillidir. Örneğin, sınavdan 50 alan bir öğrenci bunu “hoca bana 50 vermiş” diyerek dile getirirken, 100 alan bir öğrenci “sınavdan 100 almışım” demeyi tercih eder.
İnsanlar, özellikle stres altında ya da duygusal olarak zorlandıklarında, problemlerinin nedenini dış faktörlere veya başkalarına yükleme eğilimi gösterirler. Bu durum, sosyal bilimlerde “dışsal atıf” olarak tanımlanır. Bireyler, kendi hatalarını ve içsel çatışmalarını görmek yerine, kontrol alanlarının dışındaki nesnelere veya kişilere sorumluluk yükleyerek rahatlama ararlar.
Problemleri başkalarına yüklemek, uyanış sürecini erteler. Gerçek farkındalık, “Bu olay bana ne anlatıyor?” diye sormayı gerektirir. Sorumluluğu almak, suçlu aramaktan değil, kendini tanımaktan geçer.
Bu insanın doğasında olan bir düşünce ve davranış biçimidir. Ancak, kendi öz eleştirimizi yapmazsak, hayatımızı zorlaştıran sıkıntıların üstesinden hiçbir zaman gelemeyebiliriz.