Aslında üzerinde durmanız gereken sadece iki önemli nokta var. Birincisi, evin güvenli ortam olduğu, evde kaldığımız ve hijyen kurallarına dikkat ettiğimiz sürece virüsün bize bulaşmayacağı, bizi hasta etmeyeceğidir. Onların takıntı geliştirmesini ve panik olmasını engellemek için bu yaklaşım çok önemlidir. Bir diğeri ise, sizin daima yanlarında olduğunuzu bilmeleri ve güvende hissetmeleridir. “Ben buradayım ve iyi olman için çaba gösteriyorum.” “Hasta olsan da biz daima yanındayız ve asla seni yalnız bırakmayacağız.” Bu tip cümleler duyduğu korku ve endişeyi, duyduğu güven ile baskılamasını sağlayacaktır. Ayrıca, uyulması gereken karantina ve hijyen kurallarını (doğru el temizliği, sosyal izolasyon ve sosyal mesafe gibi) doğru bir şekilde anlatarak, bu kurallara uyulduğu müddetçe virüsün bulaşmayacağını söyleyerek ona “duruma uygun davrandığı sürece her şeyi başarabileceği” mesajını da vermiş olursunuz. Tabii bu anlatımları yaparken yalın bir dil kullanmanız, basit bir şekilde anlatmanız çok önemli. Kafa karışıklığı korku yaratabilir. Bunlarla birlikte, en kestirme yol sizin davranışlarınızdır. Siz nasıl davranır ve nasıl hissederseniz, tıpkı bir ayna olan çocuğunuz da öyle hissedecek ve öyle davranacaktır. Ayrıca sosyal mesafeyi korurken, duygusal mesafeyi güçlendirmeyi unutmayalım. Hepinize sağlıklı günler dilerim.