Çocuklarınızın yanında sergilediğiniz her davranış, ileride onların psikolojilerini ve dolayısıyla karakterlerini, bunun getirisi olarak da sosyal davranışlarını ve hayatını şekillendirecektir. “Benim çocuğum çok küçük, henüz aklı ermez” diye düşünmeyin. Anlamlandıramaz ama hisseder. Bir bebeğin yanında yaptığınız her kavga, onun korku duymasını sağlar ve bu korkuları, duyduğu bağrışmalarla özdeşleştirir. Büyüdüğünde bu olayı unutabilir ama her duyduğu bağrışmada korku ve endişe hissetmeye devam edecektir. Sosyal ilişkilerinde biri ona bağırdığında korkacak ve sinecektir. Cevap veremeyecek, duygularından bahsedemeyecek ve muhtemelen karşı tarafa boyun eğecektir. Bu da sağlıklı bir iletişim, dolayısıyla sağlıklı ilişkiler kurmasına engel olacaktır.
Aynı şekilde çocuğunuza kızdığında verdiğiniz tepki de böyledir. Kendilerine ne söylendiğini, nasıl söylendiğini unutabilirler ama o anda ne hissettiklerini unutmazlar. Çocuklar tıpkı bir kayıt cihazı gibidir ve beyin davranışları değil, o davranışların yarattığı duyguları hatırlamaya meyillidir. Eşinizle ya da çocuklarınızla olan iletişim biçiminiz, daima çocukların hayatlarında belirleyici rol oynayacaktır. Daha ileri yaşlarda ise buna, “model alma” dediğimiz, davranışları taklit etme durumu eşlik edecektir. Onlara kaliteli bir gelecek sunmaya, yanlarında nasıl davrandığımıza ve onlarla nasıl iletişim kurduğumuza dikkat ederek başlayalım.