Hepimizin çevresinde haset dolu, kötülük saçan, negatif enerjiyle beslenen hasta ruhlu insanlar vardır. Bu bir komşunuz, eski bir arkadaşınız, sizinle aynı iş yerinde çalışan biri ya da bir akrabanız olabilir. Var olmalarını seçemediğiniz ya da zamanında tüm içtenliğiniz ve iyi niyetinizle seçtiğiniz ama onları tanıdıkça ve size yaptıklarını fark ettikçe nasıl bir hata yaptığınızı gördüğünüz ve hayatınızdan çıkarmaya çalıştığınız insanlardır bunlar. “Çalıştığınız” diyorum, çünkü onlar bunu asla kabullenmezler. Size zarar verememek fikri, hala mutlu ve huzurlu olduğunuz düşüncesi onları mahveder. Çünkü kendileri bir bataklığın içinde kaybolmuştur. Sizdeki ve başkalarındaki gerçek iyiliği hiçbir zaman göremeyecekleri için de asla içinde bulundukları bu pislikten kurtulamayacaklardır. Bulabildikleri her yerden, kullanabildikleri herkesle size ulaşmaya çalışırlar.
İletişimin kendinden en nefret ettirdiği anlardır bunlar. Siz karşılık vermedikçe hakaretler, beddualar, hatta iftiralar yağdırırlar. Ruhunuzu, enerjinizi emmeye çalışırlar. Onlara vereceğiniz en iyi cevap ise, cevap vermemektir. Görmeyin, duymayın, bırakın kendi kötülüklerinde boğulsunlar. İçinizi karartmayın. Onlara benzemeyin. Bazen iletişim kurmamak huzur verir.
