Çocuk büyütmek ve çocuk eğitmek çok farklıdır. Yemeğini yediriyor, bakımını sağlıyor, istediklerini alıyor, yatacak yer, giyecek giysi temin ediyor olmanız iyi birer ebeveyn olduğunuzu göstermez. Daha doğru bir ifade ile bunlar iyi birer ebeveyn olmanız için yeterli değildir. Özellikle ergenlik çağında gördüğümüz tatminsiz ruh hali ve asi tavırların altında önce
Çocuklarınızın yanında sergilediğiniz her davranış, ileride onların psikolojilerini ve dolayısıyla karakterlerini, bunun getirisi olarak da sosyal davranışlarını ve hayatını şekillendirecektir. “Benim çocuğum çok küçük, henüz aklı ermez” diye düşünmeyin. Anlamlandıramaz ama hisseder. Bir bebeğin yanında yaptığınız her kavga, onun korku duymasını sağlar ve bu korkuları, duyduğu bağrışmalarla özdeşleştirir. Büyüdüğünde bu
“Ruhunuzu iyileştirmek için çocuklarla vakit geçirin.” Dostoyevski
Bağırmak, tartışma esnasında yapacağınız en büyük hatalardan biridir. Üstelik tüm ikili ilişkilerinizde… Kimi zaman çok öfkelenebilir, gururumuza yediremediğimiz sözler ve davranışlarla karşılaşabilir, artık sabrımız kalmadığı ya da karşı taraf bunu defalarca yaptığı için kendimizi tutamayabilir ve kendimizi ifade ederken bağırmaya başlayabiliriz. Ancak, bilmelisiniz ki bağırarak sadece sesinizi duyurursunuz, söylediklerinizi değil.
Genç nesil ebeveynlerin yaptığı en büyük hata çocuklarıyla arkadaş olmalarıdır. Buradaki püf nokta, arkadaş olmak ile arkadaşça davranmak arasındaki çizgiyi görebilmektir. Çocuklarımızı çekinmeden bize sıkıntılarını ve sevinçlerini anlatacak, bizimle şakalaşabilecek, eğlenebilecek, sohbet edecek şekilde yetiştirmemiz gerekirken, ipin ucunu kaçırabiliyoruz. Örneğin, dışarıda tanımasın diyerek birlikte alkol ve sigara tüketimi yapan, çocukları